Kamulaştırmasız El Atma davsı

Kamulaştırmasız El Atma Bozma Kararı

Tarafların itiraz ve savunmalarını dinlenilmemesi hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir.

Van BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. Hukuk Dairesi
Esas: 2019 / 182
Karar: 2020 / 117
Karar Tarihi: 20.02.2020

 

Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi:

 GEREĞİŞÜNÜLDÜ:

 A-TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ:

 Davacı vekilince; dava konusu Van İli Başkale ilçesi, Yeni mahalle mahallesi 168 Ada 389 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kanalizasyon yapılmak suretiyle el atıldığını belirterek el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisil bedelinin faizi ile birlikte davalıdan alınması talebinde bulunmuştur.

 Davalı vekili; cevap dilekçesi ile dava konusu taşınmaza iller Bankası ile Başkale belediyesi tarafından müdahale edildiğini sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

 Birleşen davada davalı İller Bankası vekili kendilerinin kredi veren kuruluş olarak sorumluluklarının bulunmadığını beyan etmiştir.

 B- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ

 Davanın davalı Van Su ve Kanalizasyon İdaresi Müdürlüğü yönünden kabulüne diğer davalılar yönünden reddine 12.123,88TL nin davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

 C-İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

 Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sözlü yargılama geçilmeden ve tahkikatın sona erdiği bildirilmeden yargılamanın sonlandırıldığı, bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazların değerlendirmediği, Başkale Belediyesinin taraf olmamasına rağmen hakkında hüküm kurulması, el atma nedeniyle İller bankasının sorumluluğunun bulunmasına rağmen bu davalıya karşı açılan davanın reddedilmesi seçilen emsalin ve emsal karşılaştırmasının uygun olmadığı, objektif değer artışının uygulanmadığını, değer düşüklüğü oranının düşük tespit edildiğini belirtilerek istinaf talebinde bulunmuştur.

 Davalı Van Su ve Kanalizasyon İdaresi Müdürlüğü vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmaza İller Bankası ile Başkale belediyesi tarafından müdahale edildiğini sorumluluğunun bulunmadığını hesaplamaların fahiş olduğunu belirtilerek istinaf talebinde bulunmuştur.

 D-DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

 Dava; Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.

 Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alınarak yapılan incelemede;

 Davalı İller bankasının Atıksu Arıtma Tesisi inşaat işinin yapımında kredi veren kuruluş olması bu nedenle inşaat yapım işi ile ilgili olarak mesuliyetinin bulunmaması, dosya içerisindeki yazışmalardan yapılan işin Van Su Kanalizasyon Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda olması nedeniyle İller Bankasına karşı açılan davanın husumet yönünden reddine, davalı Van Su Kanalizasyon Genel Müdürlüğü hakkında davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

 Belediye sınırları içerisinde kalan, belediye hizmetlerinden yararlanan ve meskun alanda kalan dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde kabulü ile emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;

 1-Kamulaştırma Kanunu'nun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin 1. fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça, yakın bölgelerde, benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihi olan dava tarihinden önce özel amacı olmayan satışların emsal alınması, bedelin tespitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek taşınmaz bedelinin saptanması gerekir.

 

 Bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde somut emsal olarak incelenen taşınmazın farklı bir ilçede, küçük yüzölçümlü satış olduğu, emsalin bu yönleri dikkate alındığında dava konusu taşınmaza emsal olacak nitelikte olmadığı gibi, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın imar yada kadastro parseli olup olmadığı, emsalin satış akit tablosunun onaylı örneği, her iki taşınmazın belediye tarafından tespit edilen vergi değerlerinin dosya içerisinde bulunmaması nedeniyle alınan rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir.

 Bu itibarla; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü özel amaçlı olmayan satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle taşınmaz değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden alınacak rapor denetlenip sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.

 

2-6100 sayılı HMK'nun 26. Maddesi uyarınca Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Dava dosyasında davacının bedel arttırım veya ıslah talebi bulunmadığı halde talepten fazlaya hükmedilmesi, dava, el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin olmasına rağmen bedelin bankaya depo edilmesine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.

 

3-Gürpınar Belediye Başkanlığı'nın davadaki sıfatının HMK'nun 61. maddesi uyarınca ihbar edilen olması ve ihbar edilen hakkında hüküm kurulamamasına rağmen karar başğında davalı olarak gösterilmesi ve hakkında hüküm kurulması kanuna uygun değildir.

 

4-Dava konusu taşınmaza el atma tarihinin 1983 tarihinden sonra olması nedeniyle dava yazılı yargılama usulüne tabidir. 6100 sayılı HMK'nun 281. Maddesine göre tarafların bilirkişi raporuna itirazları hakkında karar verilmesi, aynı kanunun 184 ve 186. maddelerinde tahkikatın bitirildiğinin taraflara bildirilmesi ve son sözlerinin sorulmasından sonra hükmün verilmesi gerektiği düzenlenmesine rağmen; tarafların itirazları hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmeden, tahkikatın bitirildiği açıklanmadan hüküm verilmesi aynı kanunun 27. maddesi uyarınca tarafların hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir.

Mahkemece 6100 sayılı kanunun taleple bağlılık, hükmün tarafları hakkında verilmesi, hukuki dinlenilme ilkesine aykırı olarak karar verilmesi yanında , davanın esası ile ilgili olarak araştırma ve delil değerlendirmesi yapılmadan gerekli veriler toplanıp rapor denetlenmeden karar verildiği anlaşılmış olup, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatine ulaşıldığından, taraf vekillerinin belirtilen yönlere ilişkin istinaf sebeplerinin kabulü ile mahkeme kararının HMK' nun 353/1-a/6. bendi gereğince kaldırılarak yukarıdaki esaslar dairesinde yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 1-Başkale Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/11/2019 tarih ve 2017/985-2019/338 Sayılı kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemesine İADESİNE,

 2-Taraf vekillerince yatırılan istinaf karar harcının iadesine, istinaf kanun yoluna başvuru harcının ise Hazineye irat kaydına,

 3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,

 4-Kararın tebliği ile harç tahsil müzekkeresi yazılmasına ilişkin işlemlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,

 Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nun 353/1-a/6. bendi uyarınca kesin olarak 20.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 

Paylaş