uyuşturucu ticareti beraat kararı

İstanbul Bölge Adliye Mah. 4. Ceza Dairesi

Her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından sanık hakkında BERAAT kararı


 DAVANIN YENİDEN GÖRÜLMESİ SONUCU VERİLEN 
BERAAT KARARI

TÜRK MİLLETİ ADINA
İSTİNAF KARARI

Esas No    : 2019/2542 Esas    
Karar No    : 2020/453


TUTUKLAMA TARİHİ     : 01/09/2018
TAHLİYE TARİHİ          :    20/02/2020


SUÇ                   : Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama, 
SUÇ TARİHİ       :31/08/2018
İSTİNAF BAŞVURUSUNDA 
BULUNAN VE TARİHİ      :
Sanık müdafi-09/05/2019
 

İLK DERECE MAHKEMESİ
TARAFINDAN VERİLEN 
HÜKÜM                        :
12 YIL HAPİS VE 24.000 TL ADLİ PARA CEZASI  
DAİREMİZCE VERİLEN 
HÜKÜM                      :
BERAAT


KARAR TARİHİ    : 20/02/2020

Yerel Mahkemece verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmakla, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Dairemiz tarafından delillerin yeniden değerlendirilmesi açısından davanın yeniden görülmesine karar verilmesi üzerine,  Dairemizce yapılan yargılama sonucunda:

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA;

İstanbul C.Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu'nun 
18/01/2019 tarih ve  2019/660 iddianame numaralı iddianamesi ile sanığın TCK 188/3, 53, 54, 63 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.

YEREL MAHKEME HÜKMÜ:  
Mahkeme sanığın suçunu sabit görerek,  TCK 188/3, 52/2, 52/4 maddeleri uyarınca 12 yıl hapis ve 24.000 TL adli para cezası ile  cezalandırılmasına karar vermiştir.

İSTİNAF İNCELEMESİNDE CUMHURİYET SAVCISI ESAS HAKKINDA MÜTALÂASINDA: 
"Olay günü otogarda rutin kontrol sırasında şüphe üzerine sanığın kimlik kontrolünün yapıldığı, sanığın seyahat edeceği otobüs firmasına ait biletin kendi adına değil Umut Oruç adına düzenlendiği anlaşılması üzerine biletin ait olduğu 16 nolu koltuğun kontröl edildiği, ve bu koltuğun üzerideki rafta giysi poşeti içerisinde 1950 adet MDMA cinsi uyuşturucunun ele geçirildiği, sanığın poşetin kendisine ait olmadığını beyan ettiği, poşet üzerinde sanığa ait parmak izinin bulunmadığı, giysilerden elde edilen DNA örneklerinin ise mukayeseye elverişli olmadığının belirlendiği, buna göre ele geçen uyuşturucu ile sanığın irtibatının kurulamadığı, sanığın müsnet suçu işlediğine dair mahkumiyetine dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği düşünüldüğünden İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin sanık Ercan Kocakaplan hakkında ticari maksatla uyuşturucu madde bulundurmak suçundan verdiği mahkumiyet kararının kaldırılmasına, sanığın üzerine atılı suçtan delil yetmezliği nedeniyle beraatine ve tahliyesine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur." şeklinde mütalaada bulunmuştur.

SAVUNMA:
SANIK DAİREMİZCE DAVANIN YENİDEN GÖRÜLMESİ AŞAMASINDA ALINAN SAVUNMASINDA;
 "Atılı suçu kabul etmiyorum, ben olay tarihinde kahvede garsonluk yapıyordum, internet üzerinde Kayseri'de bir araç buldum, bunu kendime satın almak istedim. Bu maksatla Kayseri'ye gidecektim, internetten yaptığım araştırmada boş koltuk olmadığını gördüm, bunun üzerine aynı semtten tanıştığımız ve kahveden de müşterim olan ve Kayserili olduğunu bildiğim Umut'a kahveyi bırakamadığımı, internette de boş koltuk bulunmadığını söyleyerek benim için Kayseri firmasından otobüs bileti almasını rica ettim, bunun üzerine kendisi otogara gitmiş ve TC kimlik numarası istediklerinden bana da sormadan kendi adını ve TC kimlik numarasını vererek bilet düzenletmiş, bu bileti alarak bana verdi, bende otobüse binmek için gittim, otobüse bindim, valizim yoktu, kendi koltuğumun önündeki filelere elimdeki yiyecekleri bırakarak aşağı indim, sigara içerken polisler gelip beni aldılar, üst aramamı yaptılar, sonrada bir poşet getirip içerisindeki uyuşturucuların bana ait olduğunu iddia ettiler, ben tekli koltuktaydım. Ele geçirilen uyuşturucu madde bana ait değildir, ben otobüse bindiğimde koltuğumun üstüne hiç bakmadım, zira yan koltukta bir bayan çocuğunun üzerine değiştiriyordu, Umut Oruç'un hazır olmadığını biliyorum, ailemle irtibat kurup kendisinin adresini bildirebilirim, bu olayı müteakip polislerin istemesi üzerine ben yolculuk etmeyeceğim için görevliler bileti iptal ettiler." demiştir. 

DELİLLER: 
- 31/08/2018 tarihli tutanak,
-Bursa Kriminal Polis Laboratuvarının 12/02/2018 tarihli raporu,
-Tanıklar Fatih Demir, Tolga Işık ve Fatih Eyvaz  beyanları,
-İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Daire Başkanlığı Trafik Müdürlüğü'nün 13/12/2019 tarihli yazısı,
-ATK Biyoloji İhtisas Dairesinin  23/12/2019 tarihli raporu.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
OLAY DEĞERLENDİRMESİ:
Olay tarihinde 15 Temmuz Demokrasi Otogarında rutin devriye görevi yapan görevlilerin, İstanbul ilinden Kayseri'ye gidecek olan "Süha" isimli otobüs şirketine ait peronda beklemekte olan aracın ön kısmında dosya sanığını gördükleri, kimlik kontrolü yaptıkları, şahsın üzerinden "Umut Oruç" adına düzenlenmiş olay günü saat 20:00 kalkış saatli Süha Turizm firmasına ait 16 numaralı koltuğa ilişkin biletin çıktığı, biletteki ismin farklılığı nedeni ile sanık hakkında şüphenin oluştuğu, otobüste İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2018/4329 D. iş numaralı arama kararına istinaden, sanığın üzerinden çıkan biletteki 16 numaralı tekli koltukta inceleme yapıldığı, koltuğun üst raf kısmında siyah renkli bir poşet olduğu, poşetin içerisinde giysiler, alt kısmında başka bir poşet, bunun içerisinde ise üst kısmı yırtık mavi renkli çorapla kaplanmış bir madde tespit edildiği, uzmanlık raporuna göre bu maddenin net 736,0 gr ağırlığında MDMA etken maddesi içeren 1950 adet hap olduğunun anlaşıldığı, 
Sanığın tüm aşamalarda, Umut Oruç'un çalıştığı kahveden müşterisi olduğunu, bu kişi  Kayserili olduğundan, firmayı tanıdığını, kendisi Kayseri'ye gidip araba alım-satım işi kapsamında bir araba bakacak olduğundan,  Umut'tan ucuz bilet ayarlamasını istediğini,  onun da kendi adına bilet düzenleterek sonrasında kendisine verdiğini, 16 numaralı koltuğun yolcusunun kendisi olduğunu, koltuğun üstündeki eşya koyma yerinden çıkan poşetin ve uyuşturucuların kendisine ait olmadığını, kimin koyduğunu bilmediğini, üst tarafta 2-3 adet poşet gördüğünü, kendisinin elindeki yiyecek poşetini koltuğun arkasındaki üst kısma yerleştirdiğini, sonra sigara içmek için aşağı indiğini, polislerin otogarda gösterdikleri ve içerisinde uyuşturucu ele geçirilen poşeti kendi poşetini yerleştirirken görmediğini ifade ettiği, olayın bu şekilde gerçekleştiği,
İlk derece mahkemesinin sanığı, uyuşturucu maddeden sorumlu tutarak TCK 188/3. maddesi uyarınca cezalandırdığı, yargısal sürecinde bu şekilde gerçekleştiği anlaşılmıştır. 

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dairemiz yukarıdaki şekilde gerçekleşen olayda, mevcut delillerin sanığı cezalandırmaya yeterli olmadığı kanaatindedir.
Zira, materyaller üzerinden 21 adet iz tespit edilmiş ise de, bunlardan 20 tanesinin mukayeseye elverişsiz olduğu, bir tanesinin ise sanıkla irtibatının kurulamadığı hususu uzmanlık raporu ile sabittir. 
Dairemizce yapılan yazışmada, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Daire Başkanlığı Trafik Müdürlüğü 13/11/2019 tarihli yazısı ile olay yerine ilişkin kamera bulunmadığını bildirmiştir. 
Dairemizce emanet eşyaları üzerinde DNA incelemesine esas işlem yapılmasına karar verilmiş, ATK Biyoloji İhtisas Dairesi 23/12/2019 tarihli raporu ile tişört ve çorap materyallerinden alınan sürüntü örneklerinde DNA miktarındaki azlık, birden fazla şahsın biyolojik örneğinin orantısız birleşimi vb. sebeplerden dolayı karışık halde tespit edilmiş olan DNA sonuçlarının bir şahsın varlığı ya da yokluğu yönünde mukayese etmeye elverişli olmadığını bildirmiştir. 
Bilet sahibi olan Umut Oruç'un tespit edilmesi ve dinlenmesi ise mümkün olmamıştır.
 Bu durum karşısında, soruşturma ve kovuşturma aşamasında yapılan yazışmalara rağmen sanığın otobüse içerisinde uyuşturucu madde elde edilen poşetle bindiğine dair bir kamera kaydı tespit edilememesi, bu yönde bir tanık beyanı bulunmayışı, materyaller üzerinde sanığa ait iz tespit edilememesi, uyuşturucu maddenin bulunduğu poşetteki giysiler üzerinde DNA incelemesi yapılamaması ve sanığın tüm aşamalarda uyuşturucu maddenin kendisine ait olmadığını belirtmesi, uyuşturucu suçlarından kaydının bulunmayışı hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın yolculuk yapacağı koltuğun üstündeki ve fakat sadece o koltukta oturan kişinin değil, tüm yolcuların eşyalarını bırakabilecekleri eşya kısmında ele geçirilen poşetteki uyuşturucu maddenin sanığa ait olduğuna dair, her türlü şüpheden uzak biçimde, sanığı cezalandırmaya yeterli delil elde edilemediğinden, ilk derece mahkemesi mahkumiyet kararının kaldırılmasına ve sanığın beraatine karar verilmesi gerekmiş ve buna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/05/2019 tarih, 2019/37 (E) ve 2019/148 (K)  sanık Ercan KOCAKAPLAN'ın uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkumiyetine ilişkin kararının CMK'nun 280/2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
 Sanık Ercan KOCAKAPLAN'ın uyuşturucu madde ticareti suçundan TCK 188/3, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında;
 Sanık Ercan KOCAKAPLAN'ın atılı suçu işlediği sabit olmadığından, CMK 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE,
 Sanık Ercan KOCAKAPLAN gözaltında ve tutuklu kalıp beraat etmekle, CMK 141. maddesi uyarınca TAZMİNAT HAKKI BULUNDUĞUNA,
Tazminat hakkını kullanmasını teminen karar kesinleştiğinde gerekçeli kararın kesinleşme şerhli örneğinin  sanık Ercan Kocakaplan'a  TEBLİĞİNE,
Sanık E. KOCAKAPLAN'ın beraat etmesi nedeni ile bihakkın TAHLİYESİNE;
Başka suçtan tutuklu veya hükümlü değil ise derhal salıverilmesi için tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumuna müzekkere yazılmasına;
 Tahliye işlemlerinin Mahkememiz yazı işleri müdürü tarafından takip  edilmesine;
 Sanık ilk derece mahkemesi olan Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmış olmakla bu mahkemece verilmesi gereken 5.450-TL ve istinaf aşamasında kendini avukat ile temsil ettirip beraat ettiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap edilen birden fazla oturum için vekalet ücreti olan 3.400-TL nin  hazineden alınarak sanığa ÖDENMESİNE,    
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanetinin 2019/851 sırasında kayıtlı uyuşturucu madde  ve Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünde alıkonulan şahit numunenin TCK 54/1-4 maddesi gereğince MÜSADERESİNE,
Karar kesinleştiğinde gerçek suç fail ya da faillerinin tespiti için gereğinin takdir ve ifası yönünden İstanbul C.Başsavcılığına ilk derece mahkemesince SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULMASINA,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanetinin 2018/19532 sırasında kayıtlı tişört ve poşetin  karar kesinleştiğinde delil niteliği bulunmakla yapılacak suç duyurusu yazısı kapsamında değerlendirilmesi gerekeceğinden bu hususta bu aşamada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Yargılama giderlerinin devlet hazinesine YÜKLENMESİNE;
Dair; sanık Ercan Kocakaplan ve sanık müdafi  Av. Bünyamin İnce  yüzlerinde; iddia makamında C.Savcısı Ender Keskin  (34355)  hazır olduğu halde, mütalaaya uygun olarak, hükmün tefhiminden itibaren onbeş günlük süre içerisinde Dairemiz'e verilecek dilekçe veya zapta geçirilmek üzere Zabıt Katibine sözlü beyanda bulunmak yoluyla Yargıtay'da temyizi kabil olacak biçimde yasa yolu açık ve oybirliği ile verilen karar Daireye mahsus salonda açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/02/2020
 

[email protected]

Paylaş