idare hukuku, iptal davaları data-sizes=

İDARE HUKUKU

İdare Hukukunda İptal Davaları ve Tam Yargı Davaları

İdare hukuku; kişi hak ve hürriyetlerinin , idareye karşı korunması ve dengelenmesini ele alan hukuk dalıdır. Kişi hak ve hürriyetleri korunması temelinde idari mekanizmanın işlemesi ve ilerlemesinin  ne şekilde yapılmasını gösteren idare hukukudur. Kişilerin, idarenin bir işlem ya da eyleminden kaynaklı ortaya çıkabilecek her  türlü zararları İdare  hukuku tarafından güvence altına alınmıştır  ve dava hakları mevcuttur.

İdarenin gerçekleştirdiği işlem veyahut eylemlerin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla birlikte idari uyuşmazlıklar gündeme gelecektir.  Bu uyuşmazlıklar karşısında  kişiler idare mahkemelerinde dava açabileceklerdir.

 

İdari Dava Türleri Nelerdir ?

1- İptal Davası

Tespit davası niteliğinde olan  iptal davaları, hukuka aykırı işlemin  idare mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve geçmişe etkili olacak şekilde bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına, işlemden önceki duruma getirilmesine yönelik olan dava türüdür. Hukuka aykırılık  nedeniyle açılan  iptal davası neticesinde dava edilen işlem hukuka aykırı görülürse iptal edilir ve iptal edilen idari işlem tesis edildiği andan itibaren tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkar.  İptal davası neticesinde idari işlemin hukuka aykırı olmadığı tespit edilirse dava reddedilir ve idari işlem geçerliliğini korur.  İdare mahkemeleri , dava konusu yapılan idari işlemin hukuka uygunluğunu denetlemekte ve bu denetimi sonunda işlemin hukuka uygun olup olmadığı yönünde bir tespit  yapmaktadır. 

 

  Madde 2 - 1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

             a) (İptal: Ana.Mah.nin 21/9/1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000 - 4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

 

İptal Davası Açılabilmesinin Şartları;

– Menfaatin kişisel olması gerekir.

– Menfaat güncel olmalıdır.

– Menfaat meşru olmalıdır.

 

İdarenin kesinleşmiş işlemlerine karşı iptal davası açılabilecektir. Bir işlemin kesinleşmiş olabilmesi için zorunlu itiraz yollarının tüketilmesi gereklidir. İdari  işlem için zorunlu itiraz yolları öngörülmüşse  bu itiraz yolları tüketilmesi gerekmektedir.  Söz konusu itiraz yolları tüketilmeden idari işleme karşı iptal davası yoluna gidilecek olursa idari merci tecavüzü gündeme gelecektir.

 

 İptal davasının başlıca özellikleri şunlardır:

- İptal davasının konusu, idari işlemlerdir.  idarenin eylemlerine karşı iptal davası açılamaz. İptal davasının açılabilmesi için  için önceden gerçekleştirilmiş bir idari işlemin mevcudiyeti gereklidir.

- Davaya konu olabilecek idari işlemler, idarenin tek yanlı işlemlerdir.

- İptal davasında, dava edilen idare olmayıp, idari işlemlerdir.

- İptal davasının amacı, idari işlemin hukuka uygunluğu denetlemektir.

- İptal kararı,  idari işlemin  bütün hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkması

- İptal davası sonucunda verilen karar sadece taraflar arasında değil, ilgili  herkes için hüküm ve sonuç doğurur.

-İptal davası açmak için, hak ihlali şart değildir; menfaat ihlali yeterlidir.

 

 

2 -Tam Yargı Davası

Tam yargı davası, idari ve eylem ve işlemler neticesinde kişisel hakların doğrudan doğruya ihlal edilmiş olan veyahut  uğranılan bir zararın giderilmesi istemiyle açılabilen idari davalardır.   İdari yargılama usulü kanununa göre, tam yargı davasına konu olan sorumluluklar aşağıdaki  gibidir;

- idari işlemler

- idari eylemlerden

- idari sözleşmeler

Tam yargı davasında, ihlal edilmiş olan bir hakkın yerine getirilmesi  ya da uğratılan zararın giderilmesi istenir. 2577 sayılı kanun m. 5/1-b’de, “idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar”  tam yargı davası sadece ilgilinin zararının hesaplanması  değil  idarenin hukuk kurallarına bağlı olmasını sağlayan etkin bir denetim ve yaptırım mekanizmasıdır. Bu mekanizma ne kadar hızlı ve etkin işlerse hukuka aykırı idari işlem ve eylemler için   caydırıcı sonuçlar doğurur. 

 

 Tam yargı davaları ;  Tazminat davaları ve İstirdat (geri alma) davaları olarak açılır.

Tazminat davaları, genellikle idarenin vermiş olduğu zararların  giderilmesi için açılan davalardır. 

İstirdat (geri alma) davaları, haklı bir neden olmaksızın idarenin malvarlığına geçmiş olan taşınır, taşınmaz  malın ya da paranın geri alınmasını için açılan davalardır .

 

İptal Davası ve Tam Yargı Davasının Karşılaştırılması

Tam yargı davası ile İptal davası arasında bazı benzerlikler ve farklılıklar vardır. Şöyle ki:

-Yargılama yöntemleri aynıdır.

-İptal davası sadece tek yanlı  idari işlemler konu olabilir. Tam yargı davalarına ise tek yanlı  idari işlemler, idari eylemler ve hatta idari sözleşmeler konu olabilir.

-İptal davasının sonucu söz konusu idari işlemin iptali iken tam yargı davalarının sonucu ihlal edilen hakkın tazminini ya da telafisini içermektedir.

-İptal davası objektif nitelikteyken , Tam yargı davalarında ise  sübjektif  nitelikte olup kişinin ihlal edilen hakkının tazmini amaçlanır.

-İptal davasında verilen kararlar genel etkili ve ilgili herkesin yararlanmasını sağlarken, tam yargı davasında verilen kararlar sadece davanın tarafları üzerinde etkili olacaktır.

 

 

   İdari davaların açılması:

             Madde 3 - 1. (Değişik: 10/6/1994-4001/2 md.) İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.

             2. Dilekçelerde;

             a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri

             b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,

             c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,

             d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,

             e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numaras  gösterilir.

             3. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur.

 

             Dilekçelerin verileceği yerler:

             Madde 4 - Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir.

 

             Aynı dilekçe ile dava açılabilecek haller:

             Madde 5 - (Değişik: 10/6/1994-4001/3 md.) 1. Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir.

             2. Birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir.

 

İdari Dava Açma Süreleri  

İYUK 7.madde de belirtildiği gibi özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve idare mahkemelerinde 60 gün, vergi mahkemelerinde 30 gündür. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.

 

             Dava açma süresi:

             Madde 7 - 1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.

             2. Bu süreler;

             a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,

             b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği;

             Tarihi izleyen günden başlar.

             3. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar.

             4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.

 

                Sürelerle ilgili genel esaslar

             Madde 8 - 1. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.

             2. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar.

             3. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.

         

İlgililer  haklarında  işlem veya  eylemdan kaynaklı ilgili makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı,isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.

 

             Üst makamlara başvurma:

             Madde 11 - 1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.

             2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.

             3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.

 

             İptal ve tam yargı davaları:

             Madde 12 - İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla  Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.

 

             Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması:

             Madde 13 - 1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.

             2. Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.

 

İdarenin Sorumluluğu Nedeniyle hizmet verdiğimiz  Tam Yargı Davaları ve İptal Dava Konuları;

-Hizmet kusurundan kaynaklı davalar

-İdari eylemlerden kaynaklı davalar

-Güvenlik soruşturması ve Arşiv araştırması davaları

-Sağlık sebebiyle öğrencilik ve memurluktan atılma davaları

-Meslekten İhraç davaları

-Malpraktis davaları

-İmar davaları

-Tayin

-Hukuka aykırı disiplin ceza davaları

-Kamulaştırma davaları

 

         

Paylaş